07 Eylül 2009

İFTAR BEREKETİ ETKİNLİĞİ -3- BAŞLADIII...GELSİN TARİFLER!

Tarif no:13
Gönderen:DERİNİN PERİ EVİ
Tarifin adı: güllaç
DERİNİN PERİ EVİ
arkadaşıma çok teşekkür ediyorum...

Herkes bilirki sütlü tatlılar en hafifidir bu kategorinin. Ve güllaç bir Ramazan klasiğidir. Cevizlisi, gül suyuyla yapılmışı, yada gül suyu kullanılmamaışı,fıstıklısı,muhallebilisi yada kesmikle tadlandırılmışı..Kısaca pek çok çeşidi vardır. Güllaç mısır nişastası,un ve sudan oluşur.Hiçbir katkı maddeside içermez.
İyi bir güllaç yaprağı takriben 30-35 gr ve üzerindeki deseninde tam olması gerekir. Yaparkende sütten kısmamak cömert davranmak gerekir.
Bu kalorisi az, lezzetli tatlımız yaklaşık 15. yüzyılda Osmanlı topraklarında mısır nişastasından açılan yufkaların havayla temasi ile hemen sertleşmesi ile ortaya çıkmış.Bol süt ve şekerle ıslatılarak yenen bu tatlıya gül suyu eklenince adı "güllü aş" olmuş. Kalorisi ise merak edenler için söylüyorum; 200 gramında 300 kalori var. Fazla rutubetli olmayan, havadar ve güneş almayan bir yerde 10 yıl saklanabiliyor ama tavsiye edilen süre 2 yıl içinde güllaç yapraklarını tüketmek.
Uzmanlar içerdiği protein, B ve E vitaminleri nedeniyle güllacın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, bu vitaminlerin sakinleştirici ve stresi azaltıcı etkileri olduğunu, oruçtan ötürü düşen kan şekerinin normal seviyesine gelmesine yardımcı olduğunu ifade ediyorlar...
Eee boşuna eskiler ramazanda baş tacı etmemişler güllacı !!
Bizim tarifimize gelirsek, vişne soslu muhallebi yapıp bunuda ılık sütte ıslatarak yumuşattığımız 4-5 kat güllaç yaprağının üzerine yayıyoruz.Bununda üzerine yine 4-5 sütte ıslatılmış güllaç yaprağı seriyoruz. Üzerinede bolca ılık süt döküyoruz.Sütlerimize arzu ettiğiniz ölçüde şeker takviyesi yapmayı unutmadan tabii...Herşey göz kararı, yormadan, gerilmeden, keyifle..
Servis ederken ister fıstık dökün üzerine ,ister fındık yada ceviz..siz bilirsiniz, güllaç hepsini kendisine yakıştırmayı bilir.
sitesindeki diğer güzellikler için lütfen TIKLAYINIZ

Hiç yorum yok: