Kabak Tatlısı

Efenim şimdi kabak cennetten çıkmadır,erenler evliyalar yemeğidir diye bir çok rivayet dolanır ortalıkta,bilmem yalan bilmem sahi ama birde kabak hikayesi vardır hocafendinin birinin başından geçenler anlatılır :)

bende pek severim kabak tan yapılan her tür yemeği,hem yemeklik kabak hem tatlı kabağı benim her zaman gözdelerim arasındadır :) Cennetten çıktımı bilmem ama bizim evden çıkmadığı kesin :) daha yeni mücver yaptımda ondan söylüyorum :)

sevgili BİR KASE LEZZET arkadaşımda benim gibi kabak sevenlerden olsa gerek KABAK TATLISI yapmış göndermiş etkinliğimize sağolsun ve kabağın faydalarındanda bahsetmiş :) çok teşekkürler canım,ellerine sağlık gene bekliyorum...ne tesadüftürki bir önceki tarifte kabaklı bir tarifti :)

HERKES ASLINA ÇEKER

Bir padişah Hızır’ı görmek istiyordu. Bir gün bunun için tellallar çağırttı:

-Kim bana Hızır'ı gösterirse onu armağanlara boğacağım,dedi.

Birçok oğlu uşağı olan fakir bir adam bu işe talip oldu. Karısına dedi ki:

-Hanım ben padişaha Hızır'ı bulacağımı söyleyip ondan kırk gün müsade alacağım. 
Bu kırk gün için padişahtan size ömrünüz boyunca yetecek yiyecek, içecek ve para alırım.
 Kırk günün sonunda Hızır'ı bulamayacağım için benim kelle gider, ama siz rahat olursunuz.

Adamın karısı kanaatkar biriydi:

- Efendi biz nasıl olsa alıştık böyle kıt kanaat geçinmeye. Bundan sonra da idare ederiz.
 Vazgeç bu tehlikeli işten, dedi.

Ama adam kafaya koymuştu. Padişaha gidip Hızır'ı bulacağını söyledi.
Hızır'ı bulmak için koşuşturacağı kırk gün zarfında ailesinin geçimi için sarayın ambarından tonlarca yiyecek, içecek ve nakit para aldı. Bunları evine teslim edip kırk gün ortalıktan kayboldu. Kırk günün bitiminde padişahın huzuruna çıkıp herşeyi itiraf etti:

-Benim aslında Hızır'ı falan bulacağım yoktu. Ailece sıkıntı çekiyorduk. Hızır'ı bulacağım diye sizden dünyalık almak istedim, dedi.

Padişah buna çok kızdı:

-Padişahı kandırmanın cezasını hayatınla ödeyeceğini hiç düşünmedin mi? diye bağırdı.

Adam da her şeyi göze aldığını söyledi. Bunun üzerine padişah yanında bulunan üç veziriyle görüş alış verişinde bulundu.

Birinci vezire sordu:

-Padişahı kandıran bu adama ne ceza verelim?

-Efendimiz, bu adamın boğazını keselim, etini parçalayıp çengellere asalım.

Bu sırada peyda olan, nurani bir genç, vezirin sözleri üzerine söyle dedi:

-Küllü şeyin yerciu ila aslihi

Padişah ikinci vezirine sordu:

-Bu adama ne ceza verelim?

-Hükümdarım bu adamın derisini yüzüp içine saman dolduralım.

Biraz önce ansızın ortaya çıkan genç yine:

-Küllü şeyin yerciu ila aslihi, dedi.

Padişah üçüncü vezire sordu:

-Ey vezirim sen ne dersin,  Padişahım bana göre, bu adamı affedin Size yakışan, sizden beklenen budur.  Çünkü çoluk çocuğunun rahatı için kendini feda edebilecek kadar da iyi yürekli.

Nurani genç yine söze karıştı:

-Küllü şeyin yerciu ila asıhı

Bu defa padişah o çocuğa yöneldi:

-Sen kimsin? İkide bir tekrarladığın o laf ne demektir?

Genç cevap verdi:

-Senin birinci vezirinin babası kasaptı. Onun için kesmekten, etini çengellere asmaktan bahsetti. Yani aslını gösterdi.
- İkinci vezirin babası yorgancı idi. Yorgan yastık, yatak yüzlerine yün, pamuk doldururdu. O da babasına çekti.
- Üçüncü vezirin ise babası da vezirdi. O da soyuna çekti, büyüklüğünü gösterdi. Benim söylediğim söz "Herkes aslına çeker" demektir.

Vezir istersen (üçüncü veziri göstererek) işte vezir, Hızır istersen (kendini göstererek) işte Hızır, bu adamı mahcup etmemek için sana göründüm, dedi ve kayboldu.

HAYIRLI GÜNLER
SEVGİ, SAYGI VE MUHABBETLE BAŞLIYORUM
Bu kıssayı çok severim çok, ders aldığım ve kendi hayatımda uygulamaya çalıştığım bir kıssa.
Çünkü herşey aslına döner, biz nasıl kendimize, yaptığımız işlerde ve arkamıza bakıca nasıl davranmışım, ne bırakmışım, diyebiliyorsak.
Yatağımıza yatınca bu gün ne hayır yapabildim,Kendimizi günlük hesaba çekebiliyorsak.
Ne mutlu bize ,bulunduğum yeri ışıldatabilmişmiyim, çocuklarıma şu güzel dünyadaki insanlara güzel örnekmiyim.
Bunları hiç bir zaman unutmamaya çalışmak lazım.
Evet bugün sizlerle kabak tatlısı yapıcaz inşallah, önce biraz pişiricez daha sonra fırın yolculuğu olacak.


Mmmmm çok  Leziz Kurban bayramında misafirlerime yapmıştım.
Eşim ben çocuklar çok severiz, çok faydalı, ara ara evlerimize girmesi lazım.

İhmal edilmemeli içinde beta koraten, olduğu için cildi güzelleştirir.

Çok  tatlı yemem ama bu tatlıya asla hayır demem.

Şerife ablam yayladaki bahçesinde yetiştirip eşi pazarda satıyor.

Gidip sizin için resimledim, pazardan aldım ve pişirdim.

Çok özel, hormonsuz benim her zaman güvenerek aldığım bir ablam.

Önce faydalarından bahsedelim.

BAL KABAĞININ FAYDALARI

 800 yıl önce yaşamış olan Buharalı ünlü Türk hekimi
İbni Sina bu mucizevi sebzeyi özellikle Kanser hastalarına önermiştir.
Balkabağının en önemli özelliği; çok yüksek miktarlarda beta karoten içermesidir. Karoten, cildimizi ve ağzımızdan anüse kadar tüm beden boşluklarını döşeyen yüzey dokunun kendini yenilemesi, onarması için gerekli bir vitamindir.
1) Sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olmak için de beta karoten gereklidir. Çünkü bağışıklık sistemimiz bizi hem mikrobik hastalıklardan hem de kanserden koruyan en önemli savunma sistemidir.
2) Turuncu renkli bu sebze Mineral bakımından da oldukça zengindir. Balkabağı; Demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve Magnezyum içermektedir.. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur. Demir içermesi nedeni ile kansızlığı önler.

3) Balkabağı, bilinen en güçlü antioksidanların bir çoğunu bir arada içermektedir.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, antioksidanlar vücudumuzun ‘paslanmasını' önleyici Maddelerdir. Bir çok kronik dejeneratif hastalığa, Alzheimer'a, erken yaşlanmaya ve kansere karşı koruyucudur.
4) İçeriğindeki yüksek doz beta karotene bağlı görme keskinliğini artırıcı etkisinin, Alzheimer'dan koruyucu etkileri ile birleşmesi bu sebzeyi bilgisayar başında uzun süre çalışanlar için de bir kurtarıcı haline getiriyor. Hem göz, hem de beyin sağlığı için mükemmel bir besindir.
5) Şeker içermesine rağmen kalorisi çok yüksek değil, ılımlı miktarda şeker hastaları bile tüketebilir.
6) Bol miktarda lif içermektedir, içerdiği bitkisel lifler gıdalar ile alınan toksinleri, zararlı yağların bir kısmını sünger gibi emer ve kolesterolün, kandaki zararlı yağ oranının düşmesine yardım eder.
7) Bu lifler bağırsaklarda Su çekip kitle etkisiyle bağırsak hareketlerini artırırlar.
Hem bu etkisi hem de toksin emici etkisiyle balkabağı mide ve bağırsak kanserlerine karşı koruyucu kalkan oluşturur. Bol lif içeren sebze ve meyvelerin düzenli tüketilmesinin kilo kontrolünde de önemi büyüktür. Kabızlık ve Hemoroid sorunu olanlar için de mükemmel bir sebzedir.

Şimdi tarif edelim
Sakın zor demeyin tarifin aynısını uygulayın.

Beyler bayanlar pamuk eller mutfağa.

MALZEMESİ 

Beş kg kabak

• Altı su bardağı şeker
• İsteğe göre üzerine ceviz ve tahin

YAPILIŞI

• Kabakları kabuklarını soyalım yıkayalım resimdeki gibi doğrayalım tencereye koyalım içine iki su bardağı şekeri ilave edip tencerenin ağzını kapatalım, sabaha kadar dursun.
• Sabah içine dört su bardağı şekeri de ilave edelim, kaynasın üzerindeki beyaz köpükleri ara ara alalım.İsteyen karanfil , tarçın koyabilir, ama ben kendi tadında pişiriyorum.

• Suyu az kalıncaya kadar pişşin ve daha sora altını kapatalım. İlk buharı çıksın fırının tepsisine boşaltalım.
• Fırının ızgara bölümünü çalıştıralım ikiyüzyirmi derece getirelim üzeri kızarıncaya kadar beklesin bakalım üzeri istediğimiz şekilde kızardıysa çıkaralım.
• Soğusun isteyen cevizli, isteyen tahinli cevizli sunum yapabilir.
• Bizde genellikle  Antalyalılar tahinli cevizli yerler.

'' Peygamberimiz (S.A.V.) buyurdular ki:

'Ey Aişe,tencereyi kaynattığınız zaman,tencereye çokça kabak koyunuz.

Zira kabak, üzgün insanın kalbini kuvvetlendirir.

Hafta sonunuz kabak tatlısı, tadında geçmesi dileklerimle :)

Bu tarifi Gelibolu 17 mideden kalbeye etkinliğine gönderiyorum herkese kolay gelsin.
AFİYET OLSUN :)

KALBİNİZDEN HÜZÜN

AĞZIMIZDA KABAK TATLISI TADINDA TAT

EVİMİZDEN BEREKET

BLOGLARIMIZDAN EVİMİZDEN BİRLİK BERABERLİK

EKSİK OLMASIN

CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

İYİ HAFTA SONLARI :) :) :)